
Bir yöntem olarak dramanın eğitim alanında kullanımına 1900’lü yıllarda rastlanılmaktadır. Yaratıcı drama kavramını “Eğitimde Drama” olarak ele alan İngiliz ve “Oyun Pedagojisi” olarak tanımlayan Alman ekolü mevcuttur.
Yaratıcı drama alanında ilk uygulamaları yapan isim olarak karşımıza İngiliz eğitimci Harriet Finlay-Johnson (1871-1956) çıkmaktadır.
Caldwell Cook (1886-1939) öğrenci merkezli eğitim-öğretim üzerine bir uygulama modeli ortaya koymuş ve oyunu bir araç olarak kullanmıştır. Bu yöntemin içinde kendisini bir oyun eğitmeni gibi görmüştür.
Peter Slade (1902-2014), drama terapi çalışmalarıyla bireyin mutlu ve dengeli olmasını esas aldığı bir drama anlayışı geliştirmiş ve oyun oynamanın önemini belirtmiştir.
Brian Way (1923-2006), Peter Slade’in öğrencisidir. Drama yaklaşımında “Kişiliğin Yedi Boyutu” olarak adlandırılan çembersel gelişim modelinden yola çıkarak bireylerin gelişimini temel alır.
1970’lerde Dorothy Heathcote (1926-2011) eğitimde dramayı yeniden tanımlamış ve alana büyük katkılar sağlamıştır. Heathcote dramayı güçlü bir öğretim aracı olarak görmüş ve sadece kişilik gelişimini açısından ele alınmasının yetersizliğini vurgulayarak dramanın çalışmayı motive edici bir yöntem olarak kullanılmasını savunmuştur.
Eğitsel dramayı geliştiren bir diğer önemli isim, Gavin Bolton, öğrenme sürecinde öğrencilerin, sürekli bilgiyi alma durumunda olan pasif olma durumlarını reddetmiştir.
Cecily O’neil (1874-1944), Dorothy Heathcote ile ortak çalışmalar yürütmüş ve drama yoluyla öğrenme amacıyla süreçsel drama yaklaşımını geliştirmiştir.
Yaratıcı dramanın Türkiye’deki gelişimine baktığımızda Cumhuriyet dönemi itibariyle kimi uygulamalar olduğunu görmekteyiz. 1985 yılında yapılan ilk bilimsel seminerden sonra yaratıcı drama eğitim alanında yükselişe geçmiştir. 1990 yılında Prof. Dr. İnci San, Tamer Levent ve eğitim, eğitim bilimleri, sanat, sanat eğitimi alanlarında çalışan kişiler tarafından Çağdaş Drama Derneği kurulmuştur.
Çok yönlü, canlandırmalara dayalı, içinde oyunsu süreçler içeren yapısıyla ezbersiz, katılımcı, aktif, keyifli, istek uyandıran bir öğrenme ortamı sağlayan drama, eğitim sistemimizin içerisinde önemli bir yer tutmaktadır.